Detaylı bilgi almak için formu doldurun ve gönderin. En kısa sürede sizi arayacağız.
Rinoplasti (Burun Estetiği)
Burun estetiği -tıbbi adıyla rinoplasti- basitçe burnun yeniden şekillendirilmesi olarak tanımlanabilir. Burundaki şekil bozuklukları doğuştan olabildiği gibi travma veya ameliyat gibi nedenlerle sonradan kazanılmış da olabilir. Bu şekil bozuklukları çoğu zaman estetik sıkıntıların yanı sıra fonksiyon bozukluğuna da yol açmaktadır. Başarılı bir rinoplasti ameliyatı buruna ideal form kazandırırken fonksiyonunu da düzeltmeyi amaçlar. Burnun fonksiyonunun hava pasajının sağlanması ve alınan havanın vücut için uygun hale getirilmesi olduğu düşünüldüğünde, titiz bir ameliyatın ne kadar önemli olduğu da anlaşılacaktır.
Rinoplasti, birçok cerrah tarafından “en zor estetik ameliyatlar” sıralamasında belki de ilk sırada yer almaktadır. Burnun karmaşık ve kişiden kişiye değişen anatomik yapısı kuşkusuz bu zorluğun nedenlerindendir ancak esas zorluk “denge” nin sağlanmasındadır. Şöyle ki; burun estetiği için başvuran hasta değerlendirildikten sonra sorulması gereken üç soru vardır:
Bu üç sorunun yanıtı arasında uyum ve denge ne kadar sağlanabilirse ameliyat o kadar başarılı olacaktır. Rinoplastinin esas zorluğu da buradadır. Bu soruların her hasta için farklı yanıtları olduğundan elde edilen sonuçlar da özgün olacaktır. Böylece sizi, birbirine benzeyen, sırtı oyuk, ucu aşırı kalkık, yüze sonradan eklenmiş gibi görünen “yapılmış burun” görünümünden de korumuş oluyoruz. Gerektiği gibi yapılmış bir burun, yüzün alın ve çene gibi diğer bölgeleri ile uygun bir açıda, uygun yükseklikte ve yapaylıktan uzaktır. Yani “yapılmış” gibi görünmez. Dolayısıyla yeni tanıştığınız insanlardan “Burnunda estetik mi var?” sorusunu almazsınız.
Rinoplasti, açık veya kapalı teknikle yapılabilir. Hangi tekniğin kullanılacağı burnun mevcut yapısına, deformitenin şiddetine ve cerrahın deneyimine bağlıdır. Her tekniğin kendine ait avantaj ve dezavantajları vardır. Ancak toplumda yaygın olan “Kapalı rinoplastide şişlik ve morluk olmaz, iyileşme daha hızlı olur” algısı kesinlikle doğru değildir. Şişliğin ve morluğun daha az olması kesinin yerinden çok ameliyatın seviyesine, hastanın yapısına ve cerrahın titizliğine bağlıdır. Kemik ve kıkırdak zarı altı seviyesi, daha az kanama ve daha az yumuşak doku hasarına neden olduğundan şişlik ve morluk olasılığını ve şiddetini de azaltır.
Burun estetiği için hastalarımızın 18 yaşını doldurmuş olmasını tercih ediyoruz. Ancak yaşam kalitesini düşürecek şiddette şekil ve fonksiyon bozukluklarında ailenin onayı ile biraz daha erken yaşlarda da yapabiliyoruz. Deformitenin az olduğu durumlarda lokal anestezi tercih edilebilse de, ben rinoplasti ameliyatlarının genel anestezi altında yapılmasını daha uygun buluyorum. Hastanın ameliyat sırasındaki konforunun ameliyat sonrası dönemde iyileşmeyi olumlu etkilediğini düşünüyorum. Ameliyat ortalama 2-3 saat sürer. Ameliyattan çıktığınızda burnunuzda tampon ve atel olacaktır. 1 haftanın sonra tamponlarınız, varsa dikişleriniz ve burun ateliniz tamamen alınır. Atel çıkarıldıktan sonra ortalama 1 hafta kadar burnunuzun bantlanması gerekecektir. Bu, ameliyat sonrası şişliklerin azalmasına yardım eder. Şişliklerin tamamen geçmesi ise 6ay ile 1 yıl kadar bir zaman alır. Ancak 1. ayın sonunda şişliklerin %50-60’ı geçmiş olacaktır. Ameliyat sonrası işe ne zaman döneceğinize gelince; bu size ve yaptığınız işe bağlıdır. Eğer masa başı bir iş yapıyorsanız ameliyattan birkaç gün sonra dahi işe başlayabilirsiniz. Ancak ameliyatın erken dönem etkilerinden kurtulduktan sonra başlamak isterseniz 10 gün beklemeniz gerekecektir. Bir diğer önemli husus gözlük kullanımıdır. Ameliyat sonrası en az 2-3 ay süreyle gözlük takmamanızı öneriyorum. Bu nedenle eğer numaralı gözlük kullanıyorsanız ameliyat öncesi önlemler almanız gerekecektir (lens kullanımı gibi).